Sağlıklı Beslenmenin Yeni Kuralları
 
ARTICLES
Sports, Nutrition, Diet and EMS Technology

Sağlıklı Beslenmenin Yeni Kuralları

Mutfağınızı gerçek yemeklerle doldurun. Paketlenmiş değil anneannenizin de yemek olarak algılayacağı yemekler…

Sağlıklı beslenmenin yeni kuralları

Yağ sağlık için iyidir. 70’ler ve 80’lerde ABD’de başlayıp dünyaya yayılan yağ savaşı sonucunda yemekteki yağ oranları azaldı, fakat tatmin düştüğü için porsiyonlar arttı ve sonunda yüzde olarak düşen yağ miktarı günlük tüketimde yükseldi

Farklı gıdalar yiyin. Farklı gıdaların doğadaki bakteri ve virüslere karşı koruma yarattığı doğrulanmıştır. Bu sebepten olabildiğince farklı gıdalar ile beslenmeye özen gösterin.

Mevsiminde yemek önemli. Meyveleri düşünelim mesela. Baharda çilek ve erik az şekerlidir.  Kışınsa hem C vitamini hem de şeker açısında bol olan armut, elma ve turunçgiller tercih sebebidir.

Doğal, yerel, mümkünse hiç ilaçsız beslenmeye özen gösterin. Yerellik önemli; nasıl ki çiçek hayat bulduğu ortamdan uzaklaştırılıp başka ortamda yaşamaya zorlandığında havaya, suya, toprağa alışmakta zorlanıyorsa; bu durum aynen insanlar için de geçerlidir.

Şeker zehirdir. Yediğiniz meyve miktarına dikkat etmeniz gerekir. Yıllar içinde doğada iyice tatlanan meyveler ciddi şeker deposudur. Kandaki miktarı yükselince eksikliğini tekrar tekrar acıktırarak tatmin etmek ister. Meyveyi su olarak içmeyin, mümkünse yiyin.

Kavrulmuş kuruyemişler toplu ve uzun süre kavrulduğundan bazı besin değerlerini kaybederler, bu sebepten olabildiğince çiğ badem, ceviz, fıstık, fındık tüketin.

Ekmekle mesafeli bir ilişki kurmanız gerekir.

Glüten ile ilişki doğru kurulmalı: Birçok insan ekmeği glüteninden dolayı yemek istemiyor. Bu sebepten, badem unundan kek, kestane unundan ekmek gibi gluten alternatifleri geliştiriyor.  Herhangi bir alerji problemi olmadığı sürece iyi buğday yemek ve miktarını az tutmak iyi bir çözümdür aslında. Glütensiz diye paketlenmiş ve bir hayli işlem görmüş ürünleri tercih etmek pek akıllıca değildir.

Peynirden uzak duramıyorsanız, tazelerine keçi ve koyun peynirine ağırlık verin. Peynirlerin süresi geçtikçe hazmının zorlaştığını unutmayın.

Yumurtanın sarısı ve akını çekinmeden bir arada yiyin. Yumurta, bir canlının hayata gelmesi için gereken her şeyi içinde barındıran bir mucizedir. Yumurtanın serbest dolaşan ve organik tavuktan olduğundan emin olun.

Sofradan yüzde 80 tok kalkın. Birçok kişinin en zorlandığı konudur. Fakat bu, insanın hem midesini büyütmemesi hem de vücudunu yormaması açısından çok önemli bir alışkanlıktır.

Çayınızı olabildiğince açık içmeye çalışın. Çaydaki kafein vücutta az da olsa gerginlik yapar.

Kahveden vazgeçemiyorsanız Türk kahvesi için. Miktarını zaman içerisinde azaltmaya çalışın. Kafeinin vücuttaki yarılanma ömrünün yedi saat olduğunu unutmayın.  Mantar gibi açılan kahve zincirlerinin sizi bağımlı yapmasına izin vermeyin

Memleket balığı yiyin, avlanma boyundan daha küçük balıklardan uzak durun. Memlekette yetişen çipura veya levreğe burun kıvırıp somonu yere göğe koyamayanlardan olmayın. Bunu size öneren, tarifini veren herkesten uzak durun.

Genetiğiyle oynanmamış yiyecekler tercih edin.

Pişirmede zeytinyağı kullanın. Alışık değilseniz riviera ile başlayın ama bilin ki rivierada az miktarda sızma zeytinyağı vardır, kalanı rafine zeytinyağıdır. Tatsız ve kokusuzdur.

Çiğ zeytinyağı hayatınızda hep olsun. Demirkol Hoca’nın dediği gibi: Nasıl ki demir parçasının oksitlenmemesi için bir şeyler süreriz; zeytinyağındaki antioksidanlar da aynen bu şekilde çalışır.

Sabahları gevreklerden ve meyveden uzak, Türk kahvaltısına yakın olun.

Ayakta yemek yemeyin, ayakta su içmeyin.